Enoant Nedir?

Enoant alkol içermemesi nedeniyle çocukların, hastaların ve yaşlıların kullanabileceği bir üründür. Enoant Üzümün kabuğunda bulunan Resveratrol'ü yoğun olarak içermektedir. Resveratrolün Antikanserojen, Antioksidan, Antiviral, Antimikrobiyal, kolesterol düşürücü özellikleri bulunmaktadır
08 Mar 2022

1. Fransız İkilemi ( French Paradox ) ne demektir?

1991 Kasım ayında Amerikan Televizyon kanalı CBS bir saatlik Monica adlı programda, Doctor Serge Reno, Dünya Sağlık Örgütü ‘Frequency Monitoring of Cardiovascular Diseases and Factors Conductive to their Development’ (Cardiovaskulik Hastalık ve Etkenlerin Gelişmeleri Esnasında Tekerrür Etme Oranlarını Gözlemleme) projesine bağlı epidemiolojik araştırmaların inanılmaz sonuçlarından bahsetti.

Senelerdir dünyanın 17 gelişmiş ülkesinde sürdürülen istatistiksel araştırmalar, ischaemia sebepli ölüm oranlarının doymuş yağ tüketimi oranlarıyla doğru orantılı olduğunu, doymuş yağ tüketimi arttıkça ischaemia ölümlerinin çoğaldığını göstermiştir. Bu genel sonucun aksine, Fransa istatistikleri bunun tam tersini gösteriyordu. Fransa’da çok fazla yağ tüketimi ve kandaki kolestrol seviyeleri yüksek olmasına rağmen, kas ischaemia’sından ölümlerin en az olduğu ülke Fransa’ydı – 100.000 kişide 35-45 vaka. Bu oran, yağ tüketimi oranı Fransa’yla aynı olan İngiltere, Avusturya, Almanya ve Danimarka gibi ülkelerden 2-2.5 kat daha azdır.

Doctor Serge Reno bu fenomeni Fransızların düzenli ve makul miktardaki kırmızı şarap tüketimleriyle açıkladı. (günlük yaklaşık 0.5 litre). O zamanlar bu olay Fransız İkilemi olarak adlandırıldı: Her gün şarap içen bir kişi, 17 ülkede kanıtlanmış cardiovaskuler hastalığa sebebiyet veren yağ tüketimini azaltmadan bu hastalıktan etkilenmekten kurtulabiliyor. Fransız İkileminin etkisiyle, araştırmacılar Kırmızı şarapla ilgilenmeye başladılar. Özellikle bir örnek vermek gerekirse, Profesör A. L. Weterhouse’un liderliğinde 29 seçkin araştırmacı Kaliforniya Üniversitesinde Kırmızı şarabın temel biyolojik etkilerini araştırmışlardır.

Günümüzde Fransız İkileminin temelini kesinlikle üzüm polifenollerinin oluşturduğu bilinmektedir. Özellikle, polifenollerin aktif biyolojik özellikleri Fransızları ve her düzenli ve orta düzeyde kırmızı şarap içen kişiyi cardiovaskuler ve benzeri hastalıkların riskine karşı korumaktadır.

2. Üzüm Polifenolleri nedir?

Polifenoller Benzene halkasında birçok hidroksil grup içeren dairesel özlerdir. Doğada, Polifenoller sadece yüksek bitkiler ve mikro-organizmalar tarafından oluşturulabilirler. Polifenoller, fotosentez, nefes alma, gelişme ve şekillenme olaylarında istenmeyen ekolojik faktörlere ve patogenik organizmalara karşı koyarlar. Bazı bitkilerdeki Polifenol içeriği bitkinin çiçeğinin, meyvesinin ve sebzesinin rengini, kokusunu ve tadını belirler. Dünyada bitkilerden elde edilmiş binlerce Polifenol vardır. Üzüm Polifenolleri, büyük bir Polifenol ailesinin sadece ufak bir kısmıdır. Polifenoller insan ve hayvan vücudunda metobolizma işlemlerinin hücresel bazda kontrol eder ve normal düzeyde seyretmesini sağlar.

Yemeklik kırmızı şaraptaki Üzüm Polifenolleri flavanoids ve non-flavanoids olmak üzere ikiye ayrılan fenolik birleşimlerden oluşan bir sınıf olarak konumlandırılmıştır.

Flavonoid polifenoller arasında en önemlileri kırmızı şarabın renginin temelini oluşturan antosiyanlar, renksiz lükoantosiyanlar ve değişik polirizasyon oranlarına sahip katesinlerdir.

Bunların oligomerik formları proantosiyanidinler ve polimerik olanları- tanninlerdir. Diğer az orandaki flavonoidleri de quercetin, kaempferol, myricetin ve apigenin olarak sıralayabiliriz.

Non-flavonoid polifenoller olarak oxycinnamic asitlerin, benzoic asitlerin ve stilbene türevleri vardır.

Kırmızı şarap üretimi teknolojisinde beyaz şarap üretimine nazaran polifenoller farklı metodlarla üzümlerin derisinden, çekirdeğinden ve sapından çıkartılır. Üzüm polifenollerin oranı kırmızı şarapta 1-2gr/lt iken beyaz şarapta bu oran çok daha azdır.

3. Kırmızı şarapta bulunan biyolojik bakımdan aktif olan polifenollerin etkisi nedir?

Kırmızı şarabın antibakteriyel ve antivirüsel karakteristikleri eski zamanlardan beri iyi bilinmektedir. Gram-negative ve gram-pozitif bakteriler virütik etkilerini kırmızı şaraba temas ettikten yarım saat sonra kaybederler. Kırmızı şarabın antiviral etkisi şarap yüz kat seyreltilse bile korunur. Gram-negative bakterilerin antocyanlar gram-pozitiflerin ise trans-coumaric asitler tarafından etkisiz hale getirildiği bilinmektedir.Virüslerin bulaşıcı etkileri tannin’in prolinle birleşmesiyle engellenir. Hem antocyanlar hem de üzüm polifenollerinin tannin-cathechin kompleksi yüksek P vitamini oluştururlar.Bunların yanısıra üzüm polifenollerinin en belirgin ve önemli biyolojik faaliyeti Fransız İkileminde anlatılan antioksidan özelliğidir.

Ischaemia hakkında edinilen ilk bilginin hücrelerde oluşan peroksit oksidasyonu olduğu iyi bilinmektedir.1993’te Kaliforniya Üniversitesi’nin araştırmasına göre bin kere seyreltilmiş bir kırmızı şarap peroksit oksidasyonunu hücre zarını peroksit oksidasyonunun zararlı etkilerinden korumakla görevli olan alfa-tocoperol’den daha hızlı engellemiştir. 1996’daki klinik araştırmalarına göre 300ml kırmızı şarap içen bir kişinin kanı peroksit oksidasyonundan üzüm polifenolleri sayesinde 24 saat boyunca %80 korunur.Böylece Fransız İkileminin temelinde günde 0.5 lt kırmızı şarap içimiyle kana karışan üzüm polifenollerinin antioksidan özelliği olduğu kanıtlanmıştır. Fakat, saf alkol tek başına böyle bir sonuç doğuramaz.

4. Şarap içmek istemeyen veya şarap sevmeyen bir kişi ne yapmalı?

Yemeklik Kırmızı Şarap %9-14 etil alkol içerir ve dolayısıyla hasta kişilere ve çocuklara önerilmez. Her sağlıklı insan kırmızı şarap içmeyi sevmeyebilir veya günde yarım litre kırmızı şarap içemeyebilir.

Aynı zamanda, her sağlıklı insan kırmızı şarabın organoleptik yapısını sevmeyebilir. Ama muhtemelen herkes sağlıklı olmak ister. Kırmızı şaraptan hoşlanmayan kişiler için şarap yapımında ileri ülkelerde üzüm polifenolleri içeren alkolsüz konsantreler ve ilaçlar bulunmaktadır.CIS marketlerinde bu sektörde yapılan üretimlere örnek verecek olursak, ‘The Sixth Element’ (Altıncı Madde), ‘Mega-Pro’ (USA), ‘Piknogenol’ ve ‘Antioks’ (Fransa), ‘Kholikan’dan (Çin) bahsedebiliriz.

Bunlar içerdikleri üzüm polifenollerinin güçlü antioksidan faaliyetleri sayesinde koruyucu ve şifa verici etkileri olan biyolojik bakımdan aktif besin takviyeleridir. Bunlar şarabın yerini tutar ve ağızdan alınırlar.

5. Antioksidan özelliği olan üzüm polifenolleri içeren alkolsüz besin maddelerine neden bu kadar önem veriyoruz?

İnsan vücudundaki hücre zedelenmesinin en temel sebebi hücre zarında lipidlerlerde üst üste çığ gibi büyüyen peroksit oksidasyonunun hücre zarında sebep olduğu yapısal ve işlevsel bozukluktur. Kimyasal, fiziksel biyolojik veya stresli ortamlardan kaynaklanan zararlı çevre koşulları insandaki serbest-radikal oksidasyon işlemine neden olur. Normalde insanlardaki antioksidan korunması beslenme, fiziksel faaliyetler, yaş, zararlı alışkanlıklar, kronik hastalıklar gibi birçok etkenle doğru orantılıdır.

Eğer serbest-radikal oksidasyon doğal antioksidan koruma rezervleri tarafından dengelenmezse, hücre zarının lipidlerinde oluşan peroksit oksidasyonu yıkıcı bir hal alır ve çığ gibi büyümeye başlar. Hücre zarının zarar görmesi ise metabolizmada düzensizliklere ve hücre, beze ve organları bazında ve tüm vücutta fizyolojik fonksiyon bozukluklarına yol açar. Bununla beraber değişik patolojik koşullar ortaya çıkar.

Bunlar: arteriosclerosis, ischaemia (organların fonksiyonunu yitirmesi), broşit, bronşal astım, emphysema, Parkinson hastalığı, Romatizma, Şeker hastalığı, catecholamine değişim düzensizliği, stress, alerji, radrasyon hastalığı, zehirlenme, metabolizma bozukluğu, Onkolojik hastalıklar, Bağışıklık Sistemi Yetersizliği, yaşlanma,… vb.

Vücudumuzdaki antioksidan dengesinin bozulmaması için, vücudumuzda antioksidan oranı yetersiz kaldığı zaman dışarıdan bunun takviyesini yapmalıyız.

Vücutta antioksidan yetersizliği aşağıda belirtilen sebeplerden dolayı oluşur:

Elverişsiz iklim koşulları altında yaşamak
İş ortamı koşulları (Psikolojik ve beyinsel bakımdan fazla çalışmak, stresli durumlar, radyasyon, toksitli maddelerle veya oksijensiz veya yeterli oksijenin bulunmadığı iş ortamlarında çalışmak, vb)
Özel fizyolojik zamanlar (Çok çalışmak, hamilelik, laktasyon, erken yaşlanma)
Aşırı fiziksel hareketlilik veya hareketsizlik
Stresli ortamlar
Bulaşıcı hastalıklar (Zatüree, bronşal astım, karaciğer hastalıklığı, arteriosclerosis, kolestrol, kalp yetersizliği, neurotoxicosis gibi)
Kronik olarak fazla sarhoş olmak
Kötü alışkanlıklar – alkol ve sigara
İlaçların yan etkileri

Yukarıda belirtilenler hücre zarındaki lipidlerde oluşan peroksit oksidasyonunu çoğaltırlar. Üzüm polifenolleri içeren besin maddeleri ile vücuda dışarıdan antioksidan takviyesi yapılırsa, yukarıda saydığımız hastalıklar engellenmesi sağlanabilir

6. Sağlığınız için ENOANT için!

Bir şişe Enoant’ta bulunan üzüm polifenollerinin toplamı 5-6 şişe yemeklik Cabarnet kırmızı şarabıyla aynı seviyededir. Ama, Enoant size Cabarnet-Sauvignon kırmızı üzümünün tüm polifenolinlerini ve mikro-elementlerini alkolsüz olarak sunuyor. Dolayısıyla kırmızı şaraptan çok daha etkilidir.

Biyolojik aktiflik ve etki göz önünde bulundurulursa, hiçbir bilinen antioksidan konsantrasyon veya besin takviyesi üzümlerin içindeki tüm polifenolleri ve mikro-elementleri bulundurmadıkları için, Enoant’la karşılaştırılamaz.

Vücudunuzun sağlıklı kalmasına yardım edin, onu fiziksel ve sinirsel yıkımlardan uzak tutun, onu zararlı ekolojik etkilere karşı koruyun!